1/14/2011

KAYMAKAMIMIZ SAYIN EYÜP SABRİ KARTAL’ın IŞIKLARI

Nereye Gider? ...
Ilık bir rüzgar eser yaz akşamlarında
Eser durur, sonrada ansızın diner.
Geride tozu ve izi kalır
Peki ya rüzgar,o nereye gider?


Fırtınalıdır deniz,dalgalar ritmik
Kaptırırsın kendini bu amansız yarışa
Bir de bakarsın
her yer sütliman...
İyi de hani dalgalar? Onlar nereye gider?



Bir sevda yaşanırken olanca coşkusuyla
Ayrı düşer gönüller,ayrı düşer bedenler...
Elde avuçta kalan anılardır bütün burukluğuyla
Ama anlamadığım şey,
o büyük aşklar nereye gider?

Aydan Subaşı
O BÜYÜK SEVGİLER BİR YERE GİTMEZ KAYMAKAMIMIZ SAYIN  Eyüp Sabri KARTAL'ın ışıkları Ramazan ayında sürmene Camilerini aydınlattı ısıklarınız için teşekküller kaymakamım


Windows Live Hotmail: Arkadaşlarınız Facebook'taki güncellemelerinizi doğrudan Hotmail®'den görür.
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu mesajı "Sürmene Haber" grubuna üye olduğunuz için aldınız.
Sürmene haber grubuna haber , mesaj göndermek için , mail adresi:

surmenem@googlegroups.com

adresini kullanabilirsiniz.

"Sürmene Haber" grubunu incelemek ve daha fazla bilgi almak için

http://groups.google.com.tr/group/surmenem?hl=tr

adresinden bu grubu ziyaret edin.

"Sürmene 2012 Dünya Olimpiyatlarına hazırlanıyor..."

"'Sürmene yok, Olimpiyat'da Türkiye'de yok"

"Artık Sürmene var."

"Sürmene... Sürünmeden..."

"Kartallar gibi super hızla uçarak"

"Sur" Fransızca'da  "süper" demek.

"Sur"  edat olarakta "bir şeyin üstünde" "yukarısında" demek  ,

İspanyolca "güney"( karadenizin güneyi)  demek

Türkçede "kale duvarı", demek

"Hayal etmek , yapmaktan önemlli"
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

Gayet Güzel Tarihi Sözler

Tarihi Sözler


ALDIĞIMIZ FİYATA
Keçecizâde’nin Rusya’da bulunduğu sıralarda Rus Çarı, Keçecizâde Fuad Paşa’ya takılır:
- Paşa şu Girit’i satsanız!
- Hay hay, satalım ekselans
- Kaça satarsınız?
- Aldığımız fiyata
Girit’in yirmi seneyi aşkın bir zamanda ve binlerce şehitle alındığını bilen Çar sararır.
BİZ DE ONLARA YAKLAŞIYORUZ
Sultan Alparslan 27 bin askeriyle Bizans topraklarında ilerlerken, keşfe gönderdiği askerlerden biri huzuruna gelip telaşla:
- 300 bin kişilik düşman ordusu bize doğru yaklaşıyor, der.
Alparslan hiç önemsemeyerek şöyle der:
- Biz de onlara yaklaşıyoruz.

AÇLIK
Fatih, hocası Akşemseddin’e sorar:
- İnsan açlığa ne kadar dayanabilir?
Akşemsettin cevap verir:
- Ölünceye kadar.

ADAMA GÖRE ADAM
İncili Çavuş, Osmanlı elçisi olarak Fransa Kralına gönderildiğinde, elbiselerinin bazı yerlerinde yama varmış.
Kral, bunları görünce dayanamayıp:
- Bana senden başka gönderecek adam bulamadılar mı? Diye sorunca, İncili Çavuş:
- Osmanlılar, adama göre adam gönderirler, cevabını vermiş. Beni de sana göndermelerinin hikmeti bu olsa gerek.
AHMET MÜSADE ETMEZ
Sadrazam Keçecizade Fuad Paşa’ya yetmişlik bir kadının otuz yaşında bir gençle evlenmek istediğinden bahsetmişler.
Paşa hemen:
- Ahmet müsaade etmez, demiş.
Sormuşlar
- Hangi Ahmet
- Karaca Ahmet.

AKSAKALLI
Varna Savaşı’nda muharebe meydanında gezen II. Murad, düşman askerlerinin hep genç olduğunu görür. Komutanlarından birine sorar.
“Garip değil mi? Bu kadar ölünün içinde hiç aksakallı görmedim. Hepsi genç, hepsi taze!” Komutan şu cevabı verir:
- Padişahım! İçlerinde bir aksakallı olsaydı, başlarına bu felâket gelir miydi?

AKIL VERGİSİ
Dostlarında biri, Fransız kralı 15. Lui’ ye:
- Majesteleri, demiş. Akıl vergisi almayı hiç düşündünüz mü? Hiç kimse budalalığı kabul etmeyeceğine göre, herkes böyle bir vergiyi seve seve öder.
Kral, alaylı alaylı gülerek:
- Hakikatten enteresan bir fikir, cevabını vermiş….. Bu buluşunuza karşılık, sizi akıl vergisinden muaf tutuyorum.

BİLMEK İÇİN ÖĞRENMEK
Tarih biyografisi ve monografi sahalarında erişilmesi çok güç bilgisiyle, dünya çapında bir şahsiyet olan İbnülemin Mahmud Kemal (İnal) a sormuşlar:
- “Sizdeki bilginin çok azına sahip olmalarına rağmen sizden çok daha fazla tanınanlar var. Bunun sebebi nedir?”
Şöyle cevap vermiş:
- Ben bilmek için öğrendim, onlarsa bilinmek için!
BÖYLE KORUNUR
Çok değerli olan kütüphanesini millete vakfeden Koca Ragıp Paşa, onların bakımı için
tanıdıklarından birini memur tayin eder. Bir gün ansızın kütüphanesini ziyarete giden Paşa, etrafı ve kitapları toz, toprak içinde bulunca canı çok sıkılır ve belli etmemeye çalışarak:
-Seni tebrik ederim yavrum, der. ….Gerçekten de emniyetli bir adammışsın. Teslim edilen şeylere hiç el sürmemişsin, aferin!

CAİZE
Şair Ebu Dellame ile Halife Mehdi arasında şöyle bir vakıa geçmiştir:
Ebu Dellame, Abbasi hükümdarlarına bir kaside takdim eder. Halife kasideyi pek beğenir:
- Sana bu kasiden için ne caize vereyim?
- Efendimiz bendeniz bir av köpeği isterim.
- Bu kadar güzel bir kasidenin caizesi bir av köpeği olur mu?
- Efendim kulunuz böyle istiyor.
Halife Mehdi işe şaşar, ama şairi de kırmak istemez:
- Peki, istediğin gibi sana bir av köpeği versinler.
- Fakat Efendim bendeniz ava ne ile gideceğim?
- Hakkın var bir de at versinler.
- Ata nasıl bineceğim?
- Doğru, güzel bir eğer takımı da versinler.
- Efendimiz ata kim bakacak?
- Haklısın, bir de köle versinler.
- Ama Efendim ben atı nerede barındıracağım?
- Bir de ahır versinler.
- Köleyi nerede yatırayım?
- Bir ev versinler.
- Bu kadar halkı ne ile doyuracağım?
- Bin altın da haçlık versinler.
- Efendim.
Halife Mehdi şairin sözünü kesmiş:
Eğer masrafı idare etmeye bir kethüda, hesapları tutmaya bir kâtip istersen köpeği geri alırım ha!..
ÇANAKKALE İÇİNDE
İngiliz garson, Türk müşteriye:
-“Çanakkale’de çok askerimizi öldürdüğünüz için sizleri pek sevmeyiz” deyince, bizimkinden gayet soğukkanlı bir şekilde şu cevabı almış:
-Orada ne işiniz vardı?
DERDİN DEVASIZI.
İbn-i Sinâ ya:
- Dünyada devası olmayan bir dert var mıdır? Diye sorduklarında:
- Derdin devasızı, iyinin kötüye muhtaç olmasıdır, cevabını vermiş.
DERS ALABİLMEK
Lokman Hekim’e:
- “Bilgeliğini kimlerden aldın?” diye sorduklarında:
- Körlerden, cevabını vermiş…. Çünkü onlar, yoklamadan adım atmazlar.

DOMUZ ETİ
Tarihimizde “Kafkas kartalı” diye geçmiş bulunan İmam Şamil yüz binlerce Rus ordularını birkaç arkadaşıyla yıllarca uğraştıran kahramandır.
Üstat Şeyh Celaleddin Efendinin dizi dibinde Tarik-ı Nakşibendiyyenin âb-ı hayat pınarından kana kana içmek suretiyle menaviyatın zirvesine yükselirken, sol eliyle kullandığı kılıcıyla tek başına ordulara göğüs germek gibi bu dünyanın en büyük zevklerine de tatmaktan geri durmamıştır. Az bir kuvvetle uzun yıllar sürdürdüğü mücadelesini, esaretinden sonra aynı şekilde devam ettirmiştir.
Ruslara esir düştüğünde; Yemek esnasında, İmam Şamil’in iştahlı iştahlı yemek yediğini gören çar’ın:
“Kumandan, bu iştahla beni de yiyeceğinizden korkuyorum” demesi üzerine etrafındakilerin kahkahaya boğuşları uzun sürmemiş Kafkas Kartalı:
“Çar hazretleri kaygılanmayınız. Ben elhamdülillah müslümanım ve domuz eti yemem haramdır.”
FATİH NİYE ÜSTÜN
Napolyon, S. Helen adasında sürgün bulunduğu sırada
‘Fatih mi yoksa siz mi büyüksünüz? Sorusunu soranlara şöyle cevap vermişti:
Büyüklükte ben onun çırağı bile olamam. Çünkü ben, kılıçla zapt ettiğim yerleri henüz hayattayken geri vermiş bir bedbahtım. O ise; fethettiği yerleri nesilden nesile intikal ettirmenin sırrına ermiş bir bahtiyardır.
GENÇ FATİH
Bir genç,
“Fatih Sultan Mehmed’in resmini neden hep yaşlı bir insan suretinde çiziyorlar” diye sorunca,
bir yazarımız şöyle cevap vermiş:
- Yaptığı işler o kadar büyük ki, bunları genç bir insanın yapacağını hayallerine sığdıramıyorlar
GÖNLÜMÜ FETHETTİĞİ İÇİN
Fatihe sorarlar:
-İstanbul’u niçin fethettin?
Cevap verir:
-Önce o benim gönlümü fethettiği için!

GÜNLÜK
Bir Hıristiyan, Ahmed Vefik Paşa ya:
-Camilerinizde niçin günlük (bir çeşit koku) yakmıyorsunuz? Diye sorduğunda, ondan şu cevabı almış:
-Bizimkiler abdestlidirler. Yellenmezler. Onun için günlük yakmıyoruz.
HANGİ BORÇ
III. Mustafa’nın veziri Koca Ragıp Paşa’nın konağında bir Ramazan günü oruç üzerine sohbet yapılıyordu. Ragıp Paşa, orada bulunanlardan Şair Haşmet’e:
- Haşmet! Senin de borcun var mı? Diye sorunca, Haşmet:
- Evet efendim! Diye cevap verdi. ….Mahalle bakkalına bin kuruş, kasaba beş yüz kuruş.
Ragıp Paşa gülerek:
- Onu sormuyorum yahu, dedi. Oruç borcun var mı, sen onu söyle.
Şair Haşmet şu cevabı verdi:
- Paşam, oruç borcunu Allah sorar. Sizin soracağınız, kul borcudur.

HERŞEYİNİ ALDIM AMA.
Halet Efendi, kendisine dalkavukluk etmeyen Moralı Osman Efendiyi bir takım basit işlerle Anadolu’da dolaştırır.
Ama onun bir gün kendisini görmek için geldiğini duyunca, sofaya koşarak karşılar ve gideceği zaman da merdiven başına kadar uğurlar. Olaya şahit olan İzzet Molla:
- Efendim! der. Bu adama etmediğiniz kötülük kalmadı. Şimdi bu kadar iltifat edişinizin hikmeti nedir?
Halet Efendi cevap verir:
- Evet, ben bu adamın her şeyini aldım. Ama üzerinde bir “efendilik” var ki, onu bir türlü alamıyorum. Onu görünce de saygı duymak zorunda kalıyorum.

FATİH SULTAN
Fatih Sultan Mehmet, adamları ile gezerken, yanına sokulan dilenciye bir altın vermiş. Dilenci parayı alınca:
-Aman Sultanım, demiş… Koskoca bir padişah, kardeşine bu kadar para verir mi?
Fatih Sultan Mehmet, nereden kardeş olduğunu sorunca, dilenci:
-İkimiz de Hazreti Âdem’in çocukları değil miyiz? Demiş. Elbette kardeşiz.
Sultan Fatih:
-Bu keşfini sakın başkasına söyleme, diye gülümsemiş. Diğer kardeşlerimiz de pay isterse, sana zırnık bile düşmez.

İFTİHAR
Şeyh Şamil, çarlık idaresi tarafından yakalanıp esir edildiğinde, Çar II. Aleksandır:
- Sizin gibi büyük bir insanı misafir etmekle iftihar ederim deyince,
Şeyh Şamil in cevabı şu olmuş:
- Siz benim misafirim olsaydınız, ben daha çok iftihar ederdim.
İYİ BİR ÇOBAN
Eski Roma’da eyalet valilerinden biri, Kayser Tiberius’a vergilerin artırılmasını teklif edince, şu cevabı almış:
- İyi bir çoban, koyunlarının yününü kırpar ama derisini yüzmez.
KADER
Fatih Sultan Mehmet, çocukluğunda biraz yaramazlık yapınca, babası olan 2. Murat Han:
-”Ne kadar yaramaz bir çocuksun, senden adam olmaz” diye çıkışır.
Orada bulunan ve velâyet sırrıyla kalp gözü açık olan Akşemseddin Hazretleri, hafifçe gülümseyerek şöyle der:
-Peder ne der, kader ne der.

KADERİN İCABI
Kenân Rıfâi ye sormuşlar:
- Mademki neticede kaderin dediği oluyor. O halde niçin çalışıyoruz?
Şu cevabı vermiş:
- Çalışmak da kaderin icabı olduğu için!

KARINCA
Kanuni Sultan Süleyman, sarayın bahçesindeki armut ağaçlarını kurutan karıncaların öldürülmesi için Şeyhül İslam Ebussud Efendi’den şu beyitle fetva istemiş:
“Dırahta ger ziyan etse karınca, Zararı var mıdır anı kırınca”
(Ürünlere zarar veren karıncaların öldürülmesinde dinen bir zarar var mıdır?)
Ebussud Efendi bir beyitle cevap vermiş:
“Yarın Hakkın divanına varınca Süleyman’dan hakkın alır karınca”

LA HAVLE VE LA KUVVETE
Meşhur Cimri Paşa atlarının arpa yemesi gerektiğini söyleyen seyislerine kızar ve her seferinde “La Havle” (ya sabır!) çekermiş. Bir gün arabasının atları dermansızlıktan yığılıp kalınca, hiddetle sormuş.
- Atlarıma ne oldu?
Seyis, cevabı yapıştırmış:
- Ne olacak efendim “La Havle” yiye yiye “Ve la kuvvete” (kuvvetsiz) oldular.
MESELE GETİRME DE.
Rusya sefiri meşhur İgnatiyef memleketine giderken veda için geldiği Yusuf Kamil Paşa’ya:
-’Efendimize Rusya’dan ne getireyim?’ demesiyle Paşa:
-’Bir mesele getirme de, ben hiçbir şey istemem’ dedi.
MÜJDE
Harun Reşid’in vezirlerinden biri, Behlül Dânâ ya latife yollu takılarak:
- “Müjde sana ey Behlül, Sultanımız seni, domuzlarla maymunlara çoban tayin etti” dediğinde,
Behlül şu cevabı vermiş:
- Öyle ise kulaklarını aç da emirlerimi yerine getirmeye hazırlan.

NAPOLYON
Fransa hükümet ricalinden biri Napolyon’un bir muharebede tenkide kalkışıp parmağını harita üzerinde gezdirerek:
- Önce şurasını almalıydınız, sonra buradan geçerek ötesini zapt etmeliydiniz, gibi fikirler belirtmeye başlayınca, Napolyon:
- Evet, demiş. Onlar parmakla alınabilseydi dediğin gibi yapardım.
NE İSABET!
Harun Reşid, bir av sırasında hedefini ıskalayınca, yanında bulunan Behlül Dana Hazretleri:
- İsabet oldu efendim, demiş. Büyük isabet oldu.
Ve Halifenin şaşkın bakışları arasında devam etmiş:
- Yani kuşun hayatı açısından isabet oldu.

NE YEDİRELİM?
Lokman Hekim’e:
-Hastalarımıza ne yedirelim? Diye sorduklarında, şu cevabı vermiş:
-Acı söz yedirmeyin de, ne yedirirseniz olur.
SİGORTA
İngiliz Büyükelçisi, eski Türk evlerinin dış duvarlarına asılan “Ya Hafız”
(Muhafaza Eden Rabbimiz) levhalarını görünce dayanamamış ve Keçecizade Fuad Paşaya bunların ne olduğunu sormuş.
Fuad Paşa İngiliz’in tam anlayacağı dille cevap vermiş.
- O gördükleriniz, Osmanlı Sigorta Şirketinin levhalarıdır.

SIR
Yavuz Sultan Selim, birçok Osmanlı padişahı gibi sefere çıkacağı yerleri gizli tutarmış.
Bir sefer hazırlığında, vezirlerinden biri ısrarla seferin yapılacağı ülkeyi sorunca,
Yavuz ona:
- Sen sır saklamayı bilir misin? Diye sormuş.
Vezir:
- Evet hünkârım, bilirim dediğinde,
Yavuz cevabı yapıştırmış:
- İyi, ben de bilirim.

YÜZÜK
Sultan III. Ahmed Han kendisine hediye edilen çok kıymetli zümrüt yüzüğü,
bir gün, divan  toplantısında vezirlere göstererek:
” -Acaba bundan daha kıymetlisi var mıdır?…” diye sordu.
Hazirûn:
” -Hayır Efendim, sıhhat ve afiyetle takınız. Bundan daha değerli bir şey olamaz..” cevabını verdikleri halde yalnız Nevşehirli İbrahim Paşa itiraz etti:
” -Bundan daha kıymetli şey vardır padişahım!…” dedi. Padişah beklemediği cevap karşısında sordu:
” -Nedir?…”
” -O yüzüğün takıldığı parmak Efendim…”
diye cevap verdi.
--
Bu mesajı "Sürmene Haber" grubuna üye olduğunuz için aldınız.

Sürmene haber grubuna haber , mesaj göndermek için , mail adresi:

surmenem@googlegroups.com

adresini kullanabilirsiniz.

"Sürmene Haber" grubunu incelemek ve daha fazla bilgi almak için

http://groups.google.com.tr/group/surmenem?hl=tr

adresinden bu grubu ziyaret edin.

"Sürmene 2012 Dünya Olimpiyatlarına hazırlanıyor..."

"'Sürmene yok, Olimpiyat'da Türkiye'de yok"

"Artık Sürmene var."

"Sürmene... Sürünmeden..."

"Kartallar gibi super hızla uçarak"

"Sur" Fransızca'da "süper" demek.

"Sur" edat olarakta "bir şeyin üstünde" "yukarısında" demek ,

İspanyolca "güney"( karadenizin güneyi) demek

Türkçede "kale duvarı", demek

"Hayal etmek , yapmaktan önemlli"

Sürmene Hâkimesi Neyyir Acar ve İl Genel Meclisi üyesi eşi, 250 metrelik uçuruma yuvarlandı, öldü

Neyyir Acar ve Orhan Acar hayatını kaybetti
Sürmene Hâkimesi Neyyir Acar ve İl Genel Meclisi üyesi eşi, 250 metrelik uçuruma yuvarlandı, öldü
ERZİNCAN Erzincan'ın Kemaliye ilçesinde meydana gelen trafik kazasında, Trabzon'un Sürmene ilçesinde görevli bir bayan hakim ve eşi hayatını kaybetti.

Kaza; bu sabah saat 05.00 sıralarında Erzincan'a 174 kilometre uzaklıktaki Kemaliye ilçesi ile İliç ilçesi arasında yer alan Demir Mağara mevkiinde meydana geldi. Kemaliye'den Erzincan istikametine giden Orhan Acar yönetimindeki 02 DC 172 plakalı otomobil İliç'e 17 kilometre kala, sürücünün buzlu yolda direksiyon hakimiyetini kaybetmesi üzerine 250 metre derinliğindeki uçuruma yuvarlandı. Kazada, otomobil sürücüsü, AK Parti Adıyaman İl Genel Meclisi üyesi Orhan Acar (46) ve eşi Trabzon'un Sürmene ilçesinde görevli hakim Neyyir Acar hayatını kaybetti. Yoldan geçen bir sürücünün kazayı fark etmesi üzerine hakim Neyyir Acar ve eşi Orhan Acar'ın cesetleri otomobilden çıkarılarak İliç Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.

Kazayla ilgili soruşturma sürerken, aynı yerde bir süre önce yolcu minibüsünün uçuruma yuvarlanması sonucu 4 kişi hayatını kaybetmiş, 10 kişi de yaralanmıştı.





7/15/2009

Çamburnu İlköğretim ek bina inşaatı bilgileri

http://docs.google.com/View?id=d6h694b_175fbxc7xcp

Sürmene'de başarılı kamu müdürlerine takdirname verildi


Sürmene'de başarılı kamu müdürlerine takdirname verildi
13 Temmuz 2009 / 16:12
Başarılı yöneticilere teşekkür
Hasan Marap'ın haberi:

Trabzon'un Sürmene ilçesinde, bir yıl boyunca görevlerini başarıyla yürüten kamu kurum müdürleri, eski Trabzon Valisi Nuri Okutan imzalı takdirnamelerini Sürmene Kaymakamı Mustafa Özarslan'dan aldı.

Mustafa Özararslan'ın isteği üzerine, Sürmene İlçe Milli Eğitim Müdürü Abdul Kadir Küçükali, Milli Eğitim Şube müdürleri Zeki Çebi ve Süleyman Bedir, Ali Kırali İlköğretim Okul Müdürü Ahmet Salih Alioğlu, aynı okulun beden eğitim öğretmeni Osman Hamza Çebi ve Dursun Karabacak İlköğretim Okul Müdürü Ali Şengün'e takdirname verildi.

Törende konuşan Kaymakam Özarslan, eski Trabzon Valisi Nuri Okutan'a 'bu kişilerin ödüllendirilmesi' ricasında bulunduklarını ve Vali Nuri Okutan'ın da bu öneriyi anlayışla karşıladığını ifade etti.

Sürmene gemisi yer projesi

http://spreadsheets.google.com/pub?key=pC_Q1BuPinBQTZAVniMFRcw&output=html

6/29/2009

Sürmene'de Örnek Yarışma

Sürmene’den Örnek Yarışma
Tarih: 17.05.2008 11:11:43 (6236 okuma)
 
http://www.takagazete.com/haber.php?id=10904

Sürmene Kaymakamlığı tarafından “ Çanakkale’ye Seyahat” adlı bir yarışma düzenlendi.

Yapılacak yarışmada şiiri en iyi okuyan her şubeden bir öğrenci Sürmene Kaymakamlığı tarafından 10 Haziran 2008 tarihinde Çanakkale Şehitliğine götürülecek.Yarışma öncesi Sürmene Kaymakamı Eyüp Sabri Kartal “Çanakkale Şehitlerine” adlı şiirinin anlam ve öneminin bilinerek okunması konusunda öğretmen ve öğrencileri bir dizi nasihatte bulundu.

 

Çanakkale’deki ruhu en iyi anlatan eserlerden biri hiç şüphesiz ki Mehmet Akif Ersoy’un kaleme aldığı Çanakkale Şehitleri adlı şiiri olduğunu ifade eden Sürmene Kaymakamı Eyüp Sabri Kartal “ Akif, ‘gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın’ diyerek Mehmetçiğin vatanı uğruna verdiği canın ne kadar büyük, ne kadar değerli olduğunu ifade eder. Mehmet Akif; bir şair, eleştirmen, düşünür, çevirmen ve siyaset adamıdır. Ancak daha çok şair yönüyle tanınıyor.

 

Birkaç şiir ya da sık sık alıntılanan sınırlı sayıda mısra ile anılıyor. Düşünür ve siyasetçi yönü ikinci planda kalmaktadır. Mehmet Akif bugün derin bir ilgisizlik, bilgisizlik ve dikkatsizlikle kuşatılmış durumdadır. Şiirleri toplu bir şekilde elimizin altındadır. Çanakkale Şehitleri Şiirinin şiirde anlatılan önü ve arkası kim tarafından kime hitaben ve ne amaçla söylendikleri bilinerek anlaşılması gerekmektedir” dedi.

Haberin devamı gazeteniz 'da

Bolu Beyine Selam

Köprübaşılılar Bolu’da Coştu
Tarih: 28.05.2008 08:22:53 (6339 okuma)
 

Trabzon’un Köprübaşı İlçesi Dernekler birliğinin birlikte yaptığı günübirlik buluşma Bolu Aladağ’da gerçekleştirildi.

Türkiye’nin çeşitli illerinde gelen Köprübaşılı devlet siyaset ve bürokratların katıldığı yüzlerce Köprübaşılı Bolu Aladağ’da bir araya gelerek eğlendiler. Bolu Gençlik Spor İl Müdürlüğü Aladağ tesislerinde yapılan günübirlik buluşmayı organize eden Ankara Köprübaşılılar Derneği Başkanı Mustafa Sancak ve İstanbul Köprübaşılılar Adnan Kahveci Kültür Merkezi Başkanı Mustafa Güneş birlik ve dayanışma mesajları verdiler.

 

Köprübaşı Belediye eski Başkanı ve Ankara Köprübaşılılar Derneği /haber_images/bobo.jpgBaşkanı Mustafa Sancak yaptığı konuşmasında “Güzel Türkiye’mizin devlet yönetimine, siyasetine, bürokrasisine ve çeşitli iş sektörlerine çok önemli insanlar yetiştiren şirin ilçemizin cefakar ve çilekeş insanlarını sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Yapmakta olduğumuz bu günübirlik buluşma Köprübaşı tarihi gelişmesi içerisinde en büyük özlem gidermeyi yansıtmaktadır” diyerek memnuniyetini dile getirdi.

 

Köprübaşının tanınmış devlet ve siyaset adamlarının da katıldığı günübirlik buluşmaya Trabzon Milletvekili Cevdet Erdöl, Kocaeli Millet vekili Eyüp Ayar, Mersin Valisi Hüseyin Aksoy, Sakarya Vali Yardımcısı Muammer Aksoy, Sürmene Kaymakamı Eyüp Sabri Kartal, Köprübaşı Belediye Başkanı Ali Rıza Haciefendioğlu, Samsun Gazi Belediye Başkanı Süleyman Kaldırım, Bahçeşehir Belediye Başkanı Kemal Aydın, İstanbul eski Milletvekili İsmail Sancak, Köprübaşı’nın fahri hemşerisi eski İstanbul Milletvekili Hayrettin Elmas, Star Gazetesi ve Kanal 24’ün Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Karaalioğlu, Kırklareli Trabzonlular Dernek Başkanı ve Lüleburgaz Spor Kulübü Başkanı Siyami Aslan, Dostluk ve dayanışma içerisinde gecen günübirlik buluşma yoğunluğu nedeniyle katılamayan Bakan Faruk Özak mesaj göndererek Köprübaşılıları selamladı./haber_images/korolunuselamladik.jpg

 

Kocaeli Milletvekili Eyüp Ayar ve Trabzon Milletvekili Cevdet Erdöl’ün de kısa konuşmalar yaptığı buluşmada yüzlerce Köprübaşılı’yı bir arada görmenin sevinci vurgulandı. Köprübaşı İlçesi Beşköy Beldesi’nin de yoğun olarak katıldığı günübirlik buluşmaya Beşköylü Adem, Kaval Üstadı Kerim Aydın Karataş türküleriyle Köprübaşılıları coşturdu.

 

Haberin devamı gazeteniz 'da

Türkiye'de İlk Ve Tek

Türkiye’de İlk Ve Tek
Tarih: 28.05.2008 10:59:19 (6242 okuma)
 
İki yıl önce temeli atılan ve yapımı devam eden KTÜ Sürmene Abdullah Kanca Yüksekokulu’nda bilgilendirme toplantısında konuşan Mehmet Kanca şunları söyledi.

 

Toplantıya AK Parti Trabzon Milletvekili Cevdet Erdöl, Sürmene Kaymakamı Eyüp Sabri Kartal, KTÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Necati Tüysüz ve Selahattin Köse, Sürmene Belediye Başkanı Mustafa Azizoğlu, Çamburnu Belediye Başkanı Hüseyin Azizoğlu, Sürmene Milli Eğitim Müdürü Abdulkadir Küçükali, Okul Müdürü İbrahim Hakkı Atlaş, Taka Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Sancak, okul müdürleri ve daire amirleri katıldı.

 

Trabzon İli Sürmene İlçesi Çamburnu Beldesi’nde 8000 m2 alana sahip 800 öğrenci kapasiteli “Abdullah Kanca meslek Yüksek Okulu” bir buçuk senelik yoğun bir inşaat çalışmasından sonra eğitime açılacak hale geldiğini ifade eden Mehmet Kanca, “Rahmetli babam Ağustos 2006 tarihinde yüksek okulun açılış konuşmasında söylediği gibi “Bu topraklara kazandırılacak en değerli eser, gençlerin geleceği için yapılacak yatırımdır” sözleri ile veciz hale getirdiği ve ortaya çıkan eseri ile bundan sonra yapılacak olan Yüksek Okul ve Fakültelere örnek olacak bir eser meydana getirmiştir. 

 

Toplantıya katılanlara okul hakkında ilgililer tarafından bilgi verilen toplantıda söz alan Okul Müdürü İbrahim Hakkı ALTAŞ “Rahmetli Abdullah Kanca’yı hiç tanıyamadım. Ama yaptırmış olduğu bu okulu gördükçe nasıl bir insan olduğunu tasavvur edebiliyorum. Okulumuz 2008-2009 eğitim ve öğretim yılında hizmet verebilmesi için açılacak olan üç bölüm için üç öğretim elemanın olması gerekiyor.

 

Her türlü desteğin verileceğini ifade eden KTÜ Rektör Yardımcısı Necati Tüysüz, “Gelişmiş ülke olmanın en önemli ölçütlerinden biri de ülke insanlarının bilgi, beceri ve eğitim seviyeleridir. Bu nedenle günümüzde en önemli yatırım insana olan yatırımdır.

 

Haberin devamı gazeteniz 'da
http://www.takagazete.com/haber.php?id=11228

Kartal Yenişehir'e Gidiyor

Kartal Yenişehir’e Gidiyor
Tarih: 06.06.2008 08:24:24 (6201 okuma)
 http://www.takagazete.com/haber.php?id=11481

Sürmene Kaymakamlığı’nın yanı sıra zaman zaman Köprübaşı’na da vekalet eden Eyüp Sabri Kartal Mersin’in Yenişehir ilçesine atandı.

Sürmene Kaymakamlığı’nın yanı sıra zaman zaman Köprübaşı’na da vekalet eden Eyüp Sabri Kartal Mersin’in Yenişehir ilçesine atandı. Beş yıldır Trabzon’un çeşitli ilçelerine kaymakamlık yapan Eyüp Sabri Kartal son iki yıldır da Sürmene Kaymakamlığı yapıyordu. 176 bin nüfuslu bir ilçe olan Mersin’in Yenişehir ilçesine gidiyor.

 

Sürmene’de kaldığı süre içerisinde birçok projeye imza atan Kaymakam Eyüp Sabri Kartal ataması yapıldığı Mersin Yenişehir ilçesinde de çalışmaların devam edeceğini belirterek, “Vatandaş bizim her şeyimiz bizler vatandaşın acı ve tatlı günlerinde her zaman yanında olduğumuz bir konumdayız. Projelerimiz Yenişehir İlçesinde de devam edecek” dedi.

Haberin devamı gazeteniz 'da

[Sürmene Haber Grubu] - Rekabet neden gereklidir? Veya Rekabet iyidir.....



Kötü Kardeş Dünya Markası Çıkartır
Yıl 1940’lı yılların başı. İkinci Dünya Savaşı’nın hemen öncesinde Almanya’da bir kasabada iki kardeş ayakkabı yapıp satmak üzere bir atölye açar.

Adolph ve Rudolph Dassler işe birlikte başlar ve bir süre üretim ve satışlarına devam eder. Adolph savaş sonrasında kardeşine artık birlikte çalışmak istemediğini kendine ayrı atölye açacağını söyler. Rudolph şaşkındır çünkü ufacık bir kasabada iki kardeş iki ayrı ayakkabı atölyesiyle birbirine rakip olacaktır. Kardeşi Adolph’a bunun mantıklı olmayacağını kasabada zaten insanların sınırlı sayıda ayakkabı satın aldıklarını hem kendisinin hem de onun da iflas edeceğini söyler. Adolph ise bu uyarıyı dikkate almaz ve kendine yeni bir ayakkabı atölyesi açar. Bunun üzerine aralarında son derece ciddi bir rekabet başlar. İkisi de iyi ürünler imal etmekte ve pazarlamaktadır.

Bir süre sonra rekabetleri doğdukları kasaba sınırlarını hatta ülke sınırlarını aşar. Bu iki firmanın merkezi de ilk kuruldukları kasaba olan Herzogenerauch’tadır. Birbirine rakip olan iki kardeşten Adolph Dassler’in ayakkabı şirketinin adı ‘Adidas’ Rudolph Dassler’inki ise ‘Puma’dır.



--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu mesajı "Sürmene Haber" grubuna üye olduğunuz için aldınız.

Sürmene haber grubuna haber , mesaj göndermek için , mail adresi:

surmenem@googlegroups.com

adresini kullanabilirsiniz.

"Sürmene Haber" grubunu incelemek ve daha fazla bilgi almak için

http://groups.google.com.tr/group/surmenem?hl=tr

adresinden bu grubu ziyaret edin.

"Sürmene 2012 Dünya Olimpiyatlarına hazırlanıyor..."

"'Sürmene yok, Olimpiyat'da Türkiye'de yok"

"Artık Sürmene var."

"Sürmene... Sürünmeden..."

"Kartallar gibi super hızla uçarak"

"Sur" Fransızca'da  "süper" demek.

"Sur"  edat olarakta "bir şeyin üstünde" "yukarısında" demek  ,

İspanyolca "güney"( karadenizin güneyi)  demek

Türkçede "kale duvarı", demek

"Hayal etmek , yapmaktan önemlli"
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

6/28/2009

Köprübaşılılar Bolu'da Coştu

Köprübaşılılar Bolu’da Coştu
Tarih: 28.05.2008 08:22:53 (6338 okuma)
 

Trabzon’un Köprübaşı İlçesi Dernekler birliğinin birlikte yaptığı günübirlik buluşma Bolu Aladağ’da gerçekleştirildi.

Türkiye’nin çeşitli illerinde gelen Köprübaşılı devlet siyaset ve bürokratların katıldığı yüzlerce Köprübaşılı Bolu Aladağ’da bir araya gelerek eğlendiler. Bolu Gençlik Spor İl Müdürlüğü Aladağ tesislerinde yapılan günübirlik buluşmayı organize eden Ankara Köprübaşılılar Derneği Başkanı Mustafa Sancak ve İstanbul Köprübaşılılar Adnan Kahveci Kültür Merkezi Başkanı Mustafa Güneş birlik ve dayanışma mesajları verdiler.

 

Köprübaşı Belediye eski Başkanı ve Ankara Köprübaşılılar Derneği /haber_images/bobo.jpgBaşkanı Mustafa Sancak yaptığı konuşmasında “Güzel Türkiye’mizin devlet yönetimine, siyasetine, bürokrasisine ve çeşitli iş sektörlerine çok önemli insanlar yetiştiren şirin ilçemizin cefakar ve çilekeş insanlarını sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Yapmakta olduğumuz bu günübirlik buluşma Köprübaşı tarihi gelişmesi içerisinde en büyük özlem gidermeyi yansıtmaktadır” diyerek memnuniyetini dile getirdi.

 

Köprübaşının tanınmış devlet ve siyaset adamlarının da katıldığı günübirlik buluşmaya Trabzon Milletvekili Cevdet Erdöl, Kocaeli Millet vekili Eyüp Ayar, Mersin Valisi Hüseyin Aksoy, Sakarya Vali Yardımcısı Muammer Aksoy, Sürmene Kaymakamı Eyüp Sabri Kartal, Köprübaşı Belediye Başkanı Ali Rıza Haciefendioğlu, Samsun Gazi Belediye Başkanı Süleyman Kaldırım, Bahçeşehir Belediye Başkanı Kemal Aydın, İstanbul eski Milletvekili İsmail Sancak, Köprübaşı’nın fahri hemşerisi eski İstanbul Milletvekili Hayrettin Elmas, Star Gazetesi ve Kanal 24’ün Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Karaalioğlu, Kırklareli Trabzonlular Dernek Başkanı ve Lüleburgaz Spor Kulübü Başkanı Siyami Aslan, Dostluk ve dayanışma içerisinde gecen günübirlik buluşma yoğunluğu nedeniyle katılamayan Bakan Faruk Özak mesaj göndererek Köprübaşılıları selamladı./haber_images/korolunuselamladik.jpg

 

Kocaeli Milletvekili Eyüp Ayar ve Trabzon Milletvekili Cevdet Erdöl’ün de kısa konuşmalar yaptığı buluşmada yüzlerce Köprübaşılı’yı bir arada görmenin sevinci vurgulandı. Köprübaşı İlçesi Beşköy Beldesi’nin de yoğun olarak katıldığı günübirlik buluşmaya Beşköylü Adem, Kaval Üstadı Kerim Aydın Karataş türküleriyle Köprübaşılıları coşturdu.

 

Haberin devamı gazeteniz 'da

Sürmene Video Haber